28 Temmuz 2016 Perşembe
Sweet Dreams
Gerçekler düşlerin bir parçasıdır. Bu kısır fakat çelişkilerle dolu bir döngüdür. Dolayısıyla her düşperestin eleştirisine açıktır. Düşlerin lordu buna açıklık getirebilir belki, fakat rüya gören bir beden bunun farkında varmalı ilk başta. Her şey düşlerden oluşur. Ölüm hariç. Ölüm fazlasıyla gerçektir. ‘’Binlerce yıl önce, bir düşte bir şarkı duydum; Azrail’in hediyesini metheden bir ölümlünün şarkısı... Hâlâ hatırlıyorum.-Ölüm, önümde bugün; hasta bir adamın iyileşmesi gibi, hastalıktan sonra bir bahçede gezmek gibi. Ölüm önümde bugün; Mürr’ün kokusu gibi, iyi bir rüzgarda bir yelkenlide olmak iyidir. Ölüm önümde bugün; akıntının rotası gibi, savaş kalesinden evine dönen bir adam gibi. Ölüm önümde bugün; yıllara esir düşmüş bir adamın evine olan hasreti gibi...- O unutulmuş şair, Azrail’in hediyesinin değerini anlatmıştı.’’ Demiştim, ölüm gerçektir. Ölüm düşlerden bile huzurludur. Zira ölüm, günahkarların bile kurtuluşunu sağlar. Kötüler her daim huzursuz olmaya mahkumken, ölüm onlara kurtuluş armağan eder. Azrail ölümü armağan eder, ölüm ise kurtuluşu. Ben Düş, ya da onu çok güzel kullanabilen birisi. Size düşlerin unutturduğu bir şeyi hatırlattım, ölümü.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder