İnsanlar gelip gidiyor hüzünlü ayrılıklar soğuğunda
Mutlular ama?
Azınlık var mutsuz olan.
Varolmanın mutsuzluluğunda azınlık olan.
Acı çekiyor yaşayan,
Yaşadığı için çekiyor acıyı, anlıyorum.
Yaşamazsa çekemez türlü türlü acı.
Dikkat et!
Tümsek var, düşünürüm ben insanı.
Hüzünlü bekleyiş son buluyor.
Sanıyor...
Birini seviyor, seviyor!
Sanıyor...
...
Hayır, bu neşeli bir şiir değil.
Hareketli bir şarkı yapma...
Zaten kafiyeleri de uyumlu değil.
...
Sandığını fark ediyor acı çeken.
Hüzünlü bekleyiş, hüznü bekleten?
Tedaviyi insanlarda arama, mavi yıldırımlar
Gözlerine inen...
Başlıyor bayılmalar, unutmalar.
Meteor gibi düşüyor çürümüş beynine.
Aptal, aptal, aptal!
Çeşitli ayılmalar.
...
''Ne yapmalıyım?'' dedi,
''Şeyhim, şeyhim, şeyhim!''
''Dur'' dedim,
''Daha şeyh ünvanına erişemedim...''
...
Yardım edemem sana.
Tutmam elimden, bırakırım seni.
Ben hayrını bilmem.
Hayırı bilirim, yolculuk bilirim.
''Git'' derim, ''git, gelme bir daha...''
Hem zaten,
Şiir yazamam ki ben.
...
Rüyalarına ulaşabilmen için,
Uyuman gerekiyor.
...
Uykusuz ve yorgun bir zihin,
Rahatlıkla düşlerin alemine -eksik kelimeler gösteriyor sarhoş zihni, ay ışığının rengi-
Dedim ya sana, ''Beynimin içinde dikenli bir demir, sanki durmadan -dönüyor-''
Yıldırımlar daha fenaymış.
Bilemedim.
Şoklanırken o çürümüş beynin...
Hiç ismimi geçirdin mi?
...
Çöplerinin layığıyım.
...
Düşlerin efendisi ben sanıyordum.
Ne kadar çok yanılıyorum.
Söyler misin efendine,
Bana şiir yazacak yeni bir mekan ayarlasın?
Sigara dumanları, sarhoş herifler...
Dans edebilir mi melankolik ritimlerde?
...
Söylemek istediklerim var.
Yüzüne bakarken söyleyemem.
Anlatacaklarım huzursuz edebilir seni.
Tepeden tırnağa uyumsuz ve huzursuz.
...
Ölüm arzusu, hayata tutunmalar.
İnancın ve örtünün sarılması.
Yerini bulması, kaybetmesi güzel bir saçı.
Çare bu mu?
Hayata tutunmak nedir?
Bataklığa gömülmüşken, ellerim havada.
Bir dal, bir çırpı ya da çalı arayışı
Mayını tutmak?
Büyük patlama ve çamur havuzundan
Kurtuluş.
Fakat ellerin yok.
Nasıl tutunmalı hayata?
...
Sevimsiz bir ölü olmak, hayalin
Yanılsaması belki de, aynadaki
Saçları yonulmuş, sevimsiz bir ölü.
Düşleyen ölü.
...
Ölümsüzlüğü bulmuş insan ve
Oğlu da buna isyan ederek
Etmiş birçok kez intihar, boşa
Bu bir imtihan
Fakat ne için sevgili Allah'ım?
-Sen bilmez, ben bilir. Zamanı yaratan ben bilir.
E keyfin bilir.
...
İsyan havuzunda boğulup cehenneme kavuşmak. Huzuru bulduğunu sanıp, huzursuzluğa batmak. Tekrar boğulup, tekrar boğulup, tekrar boğulup...
...
Hiçbir çözümün olmayışı...
Çaresizliği hissettiremiyorsam
Nasıl şair olabilirim?
Sorun bu değil.
Elbet bok çukuruna düştüğünde
Bana rastlayacaksın.
Gözlerimdeki pisliği temizler misin?
Mümkünse...
Bir de öper misin?
...
Senden isteyeceğim çok şey var.
...
Bir öpücük, bir çok şeye kâdir.
Bir öpücük, umudu getiriş
Devamında oluş ve hareket.
...
Gerçekten mi? Sadece bir öpücük mü?
...
Biranın ardından zemzem içmek.
Sana ancak umutsuzluk aşılayabilirim.
Kendimi kurtaramadan, sana nasıl dokunabilirim?
...
Oysa bir çare, bir çıkış yolu bulsam
Tıpkı kelimeleri sığdıramadığında sayfanın daha da soluna gitmek gibi...
Sığmayan cümleler benim suçum değil,
Defterin suçu!
...
Hüzünlü bekleyiş son buluyor.
Evet, evet!
...
''Sırtındaki haç'' derken bunu kastediyor olmalı Fernando. Gereksiz olduğunu bile bile, umutla bir öpücük beklemek... Fakat asla düşlediğinin olmaması.
...
Kendime fiziki olarak yeni bir sığınak bulmanın huzuru var içimde. Huzurun içinde huzursuzluğu yaratmakta üstüme tanımam. Belki de... Evet, tanırım. Ahmaklar ordusu zihnimde.
Huzur veren müzikler olmasına rağmen sığınağımda, ben yine de düşlerimde bir orkestra yaratır, onları dinlerim. İstediğimi yapmayacaksam, nasıl özgür olabilirim? Özgür olmayacaksam, bu ne biçim bir sığınak?
...
Yaşayan bir ölüyüm
Düşünemeyen bir zihne aşık olmam da
Bunu kanıtlar nitelikte.
Atmayan bir kalbe gönül vermek.
Platoniğin kralıyım.
Güçsüzüm,
Çözümsüz...
Varolmanın eşiğinde
ve
Ölümle burun buruna.
Bir fahişeyle öpüşmek,
Ama sadece öpüşmek...
Böyle, salya sümük.
Ağlarcasına öpüşmek...
Zinaya girer mi Allah'ım?
''Girer'' dedi hayatımın merkezine
Taht Kur'an.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder